Bilmeniz Gereken 10 İngilizce Deyim
“Deyim”, gerçek anlamından farklı bir anlama sahip olan kelime grubudur. Deyimler genellikle kitaplarda, televizyon şovlarında ve filmlerde karşınıza çıkar, çünkü sohbete “renk” katar. İngilizce konuşurken deyim kullanmak, sohbetinize “renk” katmanın harika bir yolu.
İşte öğrenmeniz gereken bazı yaygın deyimler:
Anlamı:
to not feel well
Nasıl kullanılır?
Eğer biri “havasında olmadığını” söylüyorsa, sakın ona şemsiye vermeyin! Bunun yerine, ona en yakın zamanda daha iyi hissetmesini dilediğinizi söyleyin.
Örnek: “I am feeling under the weather today. I might be getting a cold.”
2. Break a leg
Anlamı:
to wish someone good luck
Nasıl kullanılır?
Bir sahne gösterisinden önce birine “iyi şanslar” dilemek için kullanılır. Sahnede performans sergileyecek bir arkadaşınız varsa, ona bir dahaki sefere “şeytanın bacağını kırmasını” söyleyin!
Örnek: “Your first stage performance is scheduled tomorrow. Break a leg”
Anlamı:
rarely or not often
Nasıl kullanılır?
Blue moon (mavi ay) nadir görülen bir dolunaydır, yalnızca her 2 ya da 3 senede bir görünür. Biri, bir şeyin “kırk yılda bir” olduğunu söylediğinde, oldukça nadir meydana gelen bir şey olduğu anlamına gelir.
Örnek: “I work abroad so I get to see my family back home once in a blue moon.”
4. Go down in flames
Anlamı:
to end spectacularly or to a great degree
Nasıl Kullanılır?
Bir şey aniden biter ya da başarısız olursa, o şey “güme gider.”
Example: “My project went down in flames after we got all our information wrong.”
Anlamı:
to avoid saying something important
Nasıl Kullanılır?
Bir soruya doğrudan cevap vermekten kaçınmak istediğinizde, “lafı dolandırırsınız.” “Lafı dolandırmak” demek, bir konudan ya da o konu hakkında doğrudan konuşmaktan kaçınmak anlamına gelir.
Example: “Stop beating around the bush and get straight to the point.”
6. Hit the sack
Anlamı:
to go to bed
Nasıl Kullanılır?
Çok yorgun ya da uykulu olduğunuzda sizin için “vurup kafayı yatma” zamanı gelmiştir.
Örnek: “I need to get up early tomorrow, so I’m going to hit the sack.”
Anlamı:
It’s too late
Nasıl Kullanılır?
Bir fırsatı kaçırdığınızda ya da bir şeyi yapma şansını kaybettiğinizde bu deyimi kullanabilirsiniz. En sevdiğiniz sanatçının konser biletini alma şansını kaçırdığınızda, “vapur çoktan kaçmış”tır.
Örnek: “He didn’t show up in the auditions, so he missed the boat to get a role in the show.”
Anlamı:
Just barely
Nasıl Kullanılır?
Bir şeyi zar zor yaptığınızda, onu “güç bela” başarmışsınız demektir.
Örnek: “I managed to complete the project on time by the skin of my teeth.”
Anlamı:
To take care of something
Nasıl kullanılır? Çocuklarla, kalabalık bir ortamdayken, kaybolmasınlar diye hep “gözünüz onların üzerinde olur”.
Örnek: “Keep an eye on your belongings when you’re in a crowded place.”
10. Piece of Cake
Anlamı:
very easy
Nasıl Kullanılır?
Bir şey, üzerinde bile durmayacak kadar kolay olduğunda, sizin için “çocuk oyuncağı”dır. Bu deyim bir şeyin çok kolay olduğunu belirtmek için kullanılır.
Örnek: “The exam was a piece of cake because I studied hard for it.”
İngilizce konuşurken, öğrendiğiniz bu İngilizce deyimler insanları etkilemekte oldukça işinize yarayacak. Daha fazla deyim öğrenmek ve bunları pratik yapmak için web sitemize bir göz atın ya da uygulamamızı indirin .
Leave a Reply